DOĞUM HARİTASINDA AY FAZLARI

 

Doğum haritasında Ay'ın hangi evresinde dünyaya geldiğimizi,

Güneş - Ay arasındaki açıya bakarak anlarız.

Yeni Ay : 0-45 dereceye kadar

Hilal : 45-90 dereceye kadar

İlk dördün : 90-135 dereceye kadar

Büyüyen Ay : 135-180 dereceye kadar

Dolunay : 180-225 dereceye kadar

Küçülen Ay : 225-270 dereceye kadar

Son dördün : 270-315 dereceye kadar

Balsamik : 315-360 (0) dereceye kadar

Örnek verecek olursam;

Haritadaki kişinin Güneş'i 6. ev ve Kova Burcunda, 22 derecedir.

Haritadaki kişinin Ay'ı 12. ev ve Aslan Burcunda, 25 derecededir.

Güneş'ten başlayarak Ay'a doğru, her evi 30 derece ile sayarak eklediğimizde;

Güneş 22 derece olduğuna göre, diğer eve 8 derece aktarır.

7. ev 38 derece

8. ev 30 derece

9. ev 30 derece

10. ev 30 derece

11. ev 30 derece

12. ev 25 derece Ay

Toplamında 183 derece (180-225) ile, Dolunay zamanında doğduğunu anlarız.

Peki Ay Fazları kişiliğimizi ne kadar, ne yönde etkiler?

Doğum haritalarında Ay; anneliği, kadınları, duyguları, çelişkileri, hayata duygusal bakışımızı, anne ilişkilerini, nasıl bir anne olacağımızı, kadın akraba ve kadınlarla ilişkilerimizi, sindirim sistemi, mide, vücut sıvılarını, rahim bölgesini, erkeklerde eş beklentisini temsil eder.

Yeni Ay Fazında; Koç yani başlatma, öncülük etme enerjisi yoğundur. Yeni başlangıçlar yapmak ve harekete geçmek için uygun zamandır. Bu fazda doğan kişiler; çocuksu ama lider özellikli, empati yapmakta zorlanan, kendi hislerini oldukça önemseyen, sonuçları göz ardı eden, başlattıklarını yarıda bırakabilen olacaktır.

Hilal Fazında; Çocuksu duygulardan kurtulup, biraz da olsa büyümeyi gösterir. Her şeyin görünür olmaya başlamasının enerjisini taşır. Bu fazda doğan kişiler; başladıkları işi bir zemine oturtma isteği duyar. Büyütmek, geliştirmek isterler. Bu nedenle mücadeleci yapıya sahip olurlar.

İlk Dördün Fazında; Bu dönem hareketlilik, canlılık, kriz denilebilecek alevlenme zamanıdır. İçsel coşkuyu, enerjiyi yoğun olarak hissederiz. Bu fazda doğan kişiler; yorulmadan çalışan, tamamlama enerjisi ve isteği çok yoğun olan, kendi kendine bir şeyleri ispat için uğraşan, engeller karşısında daha da mücadeleci olan, fikir ve çalışmaları ile dayatmacı tavırlar sergileyen olacaktır.

Büyüyen Ay fazında; Bu dönemde bilinç artar. İstekte devamlılık vardır ancak artık bilinçli yol alma, mücadeleye bilinçli devam etme isteği oluşur. Bilinç artışı ile, çalakalem değil de mükemmel sonuç beklentisi ile çalışmalar yapılır. Bu da müşkülpesentliğe yol açar. Bu fazda doğan kişiler; yüksek beklentili, zor beğenen, eleştirel, hedefe odaklı ve hedef uğruna kendilerini adayan olurlar.

Dolunay Fazında; Her şey olgunlaşmış, büyümüş ve son noktaya ulaşmıştır. Bu dönem Dünya üzerindeki suların yükselmesi gibi, insanların da duyguları yükselir. 

Kötü kullanımında; Şiddet, öfke, kaos oluşurken

İyi kullanımında; Sezgilerin artması, romantizm, duygularını sağlıklı aktaran olur.

Dolunay tamamlanma enerjisi taşır, bitirmek için de uygundur. Bu fazda doğan kişiler; bitirdiği eserini sergilemek ve onay almak ister. Onay uğruna, başkalarının etki alanına girme riski taşırlar.

Küçülen Ay: Bu dönem, paylaşma enerjisi yükselir. Bilinen, bitirilen ve sunularak onay beklenen konular artık paylaşıma hazırdır. Başkalarının öğrenmesi hedeflenir. Eğitim, öğretim, bilgi edinme ve paylaşma işleri için uygun zamandır. Bu fazda doğan kişiler; sosyal ve fikir yayıcı kişiler olur. Fikirlerinin elden ele gezmesinden keyiflenirler. Bu sayede insanlar üzerinde olumlu etki bırakırlar.

Son Dördün Fazında; Gergin enerji tekrar yükselir. Takdir edilme, hırs, onay isteği mutlaklık kazanır. Dayatmacı tavır görülür. Bu fazda doğan kişiler; kural koyan, dayatmacı ve katı tavırlı olur. Fikirlerinin kabulü için baskı uygularlar.

Balsamik Fazında; ;Kapanış enerjisi vardır; kontrol dışı alanı simgeler. Elimizden geleni yaptık, ürettik ve sonlandık der gibidir. Yeniden doğuş için hazırlanma halidir. Sonlandırmak, bitirmek, temizlenmek ve arınmak için uygun zamandır. Bu fazda doğan kişiler; Kendilerini başkaları için feda edebilen, kendi isteklerinden çok başkalarının isteklerini önceleyen, kurban psikolojisinde kişiler olacaktır. yenilenme arzusu taşırlar.

Ay Burcumuz; tam anlamıyla bizi yansıtma halinden dolayı belki de en önemli burcumuzdur.

Başkalarından saklasak bile, aynaya bakarak kendimizle yüzleştiğimiz, kaçamadığımız duygu durumumuzdur. Yıllarca birlikte yaşayan kişiler bile, Ay Burcu'nu sergilemeye (gerçek kendisi olmaya) çekinmeleri nedeniyle, birbirini tam anlamıyla tanıyamaz. Ya da yıllar sonra "Bu adam değişti / Bu kadın eskiden böyle değildi" gibi söylemler ortaya çıkıyorsa, bunun nedeni artık yıllanmış olmaktan dolayı, esirgenmeyen gerçek biz'i ortaya koymuş olmamızdır. Ay; dünyada olduğumuzun, evimizde olduğumuzun hissini bize verendir.

Ay Burcu'nuzu sevin, öpün, sarılın, sarmalayın, iyileştirin.

Huninize ve ışıltınıza sahip çıkın!