Bu Blogda Ara

4 Mart 2023 Cumartesi

SİYASETTE DEPREM & YERKÜREDE DEPREM

 

YERKÜREDE DEPREM & SİYASETTE DEPREM

 


16 Eylül 2022’de

“Bu dönemde hayalleri parlatan söylemler, aktarıldığı kadar büyük olmayabilir.

Siyasi arenada hem muhalefet hem de iktidar cenahında, çizilen tablo ile gerçek tablo aynı olmayabilir.” demiştim. Ve eklemiştim:

Unutmamak gerekir ki “Bir şey gerçek olamayacak kadar iyiyse, gerçek olmayabilir!”

 

 

6 Ekim 2022’de

“Siyaset gündemine de değinecek olursam... Bu hafta ve en geç 21 Mart 2023 tarihi olmak kaydıyla, muhalefetin adayını açıklaması potansiyeli güçlü. Bu aday, bir siyasi parti lideri olmayacak gibi görünüyor. Daha çok hukuk ve adaletle ilişkili, belki böyle bir eğitimi olan, belki fiilen hukukçuluk yapan, üst düzey bir yönetici ya da belediye başkanı olabilir gibi görünüyor.” demiştim.

 

 

25 Ekim  2022’de

Gerçekleşen Akrep Güneş tutulması etkisinin, 5 Mayıs 2023’e kadar süreceğini belirtmiştim.

Etki alanının “toplu ölümler ve yıkımlar” olduğundan bahsetmiştim.

“Çok sayıda insanı etkileyebilecek, kitlesel olaylar üzerinde oluşur. Ülkemizi de kısmen (Türkiye / İstanbul, Ankara’nın doğusu ve güney iller üzerinde de etkili) etkileyecek bu tutulma ile, dünyanın farklı bölgelerinden “tuhaf ve ölümcül” haberler duyabiliriz.” demiştim.

“Tutulmada etkili olan sabit yıldız; Princeps. Koruma ve korunma kapasitesini gösteren bu sabit yıldız daha çok kadınlarla ilişkilidir ve Latincede Başbakan / Prens anlamına gelir. Yalan yanlış bilgiler, kadınlarla ilgili sorunlar, yöneten kadınlar üzerinde etkisi olabilir ve ‘kopma, vazgeçme, ayrılma’ etkisi oluşabilir.” demiştim. 


“Tutulma gününde Akrep burcu yöneticisi İkizler Mars, 
30 Ekim 2022-12 Ocak 2023 arasında retro konuma geçecek. 
Bu geciktirici konum, tutulma etkisinin aslında yeni yıldan itibaren 
(13 Ocak 2023 – 25 Mart 2023 arası) 
daha yoğun/güçlü hissedilmesine neden olur.” demiştim. 

“Ay-Mars üçgeni; Ay, halkı temsil eder. Halkın coşkuyla bir araya gelmesi gibi etkiler oluşur. Ekonomik koşullar ya da doğal afetler gibi kontrol dışı alanlar üzerinden ve sahip olunan korunması gereken milli değerler için mücadele verilmesine vurgu yapar.” demiştim.

“Mars-Jüpiter karesi; 2023 Mayıs’a kadar enerjinin yükselmesi, yeni ve ilk defa denenecek yollar, çıkış yolu bulmak gibi olumlu etkiler oluşturur. Gölge yönüyle; sergilenen fazla cesaret sonucunda utanma duygusu, gaf yapma gibi etkiler oluşabilir.” demiştim.

 

“Güneş Tutulmaları (Ay tutulmalarına nazaran) hayatı daha ileri noktalara taşıyan, yeni başlangıçlar vaat eden ve hatta belki bunu yapmaya zorlayan etkidedir.

Bu tutulma bizim için önemli olan şeylerin ne olduğunu keşfetmeye ve korumaya değer şeylere sahip çıkmaya davet ediyor.” demiştim.

 

 

8 Kasım 2022’de

Gerçekleşen Boğa Ay tutulması etkisinin, 20 Nisan 2023’e kadar süreceğini belirtmiştim.

“Ay tutulması dişil enerji taşıdığı için ‘duygular ve duygusal kararlar’ üzerinde etkili olur.  Geçmişten taşınan belirsizliklerin, geleceğe taşınmasını engelleyen ‘karar vermeye zorlayan’ bir etkidedir” demiştim.

Tutulmanın (tutulma yöneticisinin) açılarına göre ülkemiz üzerindeki olası etkilerini şöyle anlatmıştım:

Ay-Venüs karşıt: Kadınların karşı karşıya gelmesi. Çıkar çatışması. Taktiksel savaşlar.

Güneş-Venüs kavuşum: Hoşgörü, iltifat. Masada yeni biri. Ekonomide temel ihtiyaç maddeleri üzerinde olumlu gelişmeler.

Güneş-Merkür kavuşum: Sır gibi saklanan bilgilerin açığa çıkması. Adaylık açıklaması.

Merkür-Venüs kavuşum:  İkna edici, etkileyici konuşmalar.

Venüs-Satürn kare: Halkı heyecanlandırmayan gelişmeler. Kaybetme korkusu.

Venüs-Uranüs karşıt: Güven vermeyen, kaygı uyandıran taktikler.

Venüs-Neptün üçgen: Hoş giyimli ve duygusal görünümlü, muhtemelen bir kadın siyasetçinin vaatleri.

Venüs-Gad kavuşum: Köklü, sağlam ilişkilerde sarsıcı gelişmeler. Kopuşlar, bitişler.

 

“Tutulmada Ay’ın Merkür’le karşıt açısı var. Toplumsal hafızayı etkileyecek koşullar oluşabilir. Bazı değerler, bazı gerçekler, bazı kişiler unutturulmak istenebilir. Görüşmeler ve kritik kararlar” demiştim.

 

“Merkür’ün de Uranüsle karşıtlığı var; Bu da üzeri kapatılmak istenen konulara karşı duyarlılık geliştirmeyi, toplumsal olarak tetiklenmeyi ve kitlesel isyanı teşvik eder nitelikte... Dikkat dağınıklığına bağlı kazalar, iş kazaları” demiştim.

 

 

21 Kasım 2022’de

“Yay Yeni Ay’ı etkisiyle “seçim/referandum ve adaylık” konusu öne çıkar.
Sanatsal, yaratıcı, öncü çalışmalar ve giyim tarzıyla dikkat çeken kişiler öne çıkar.

Güven veren, iyimser, maneviyatı yüksek, dindar, hayırsever ve duygusal kişiler öne çıkar.

Hareket halinde, aktif, macerasever kişiler öne çıkar.

İstediğini elde edebilecek inanca, kararlılığa sahip tutkulu ve idealist insanlar öne çıkar.

Karizmatik, şiirsel ve ülküsü için savaşan kişiler öne çıkar.

Acaba tüm bunları üzerinde toplamış olan kişi kim?” J demiştim.

 

Ayrıca “Gerçekleşen bu yeni ay etkisinin meyvelerini, Haziran 2023’te topluyor olacağız” demiştim.

 

 

14 Aralık 2022’de

‘Jüpiter Koç yolculuğunda (16 Mayıs 2023’e kadar) “Yapabilirsin!” diye başkalarını motive ederek ya da “Yapabilirim” diye kendine inanarak harekete geçen kazanacak’ demiştim.

 

 

Bu astrolojik öngörüleri, aylar öncesinden yapmıştım. Sadece hatırlatmak istedim...

 

Şu ana dair de (astrolojik değerlendirme değil) fikirlerim/öngörülerim var.

Evet hem yerküre sallanıyor, hem de siyasi arena sallanıyor. Ana Muhalefet Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi “Hiç merak etmeyin, bütün taşlar yerine oturacaktır.”

 

Bir düşünelim...

Siyasi deprem gündemi, ne yazık ki gerçek deprem gündeminin önüne geçti. Bölgede yardım bekleyen insanlarımızın sesinin duyurulması, bir günlüğüne bile olsa durdu/durduruldu. 

Gerek 11 ilimizi etkileyen (06.02.2023) deprem sonrasında, gerekse dün yaşanan “altılı masa depremi” sonucunda (03.03.2023) Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin işlerliğinin kalmadığı net olarak görülmeye başlandığı için, eski sisteme (ya da siyasilerin söylemiyle Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme) geri dönüşü, belki de Sayın Cumhurbaşkanımız ve Ak Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan, bizzat kendisi isteyecek. Ve belki de İyi Parti lideri Sayın Meral Akşener de “Nasıl olsa biz de bu amaçla altılı masada bir araya gelmiştik” diyerek, Cumhur İttifakı’na katılacak. Ve belki de kendisinin hayal ettiği gibi, Başbakanlık koltuğuna o oturacak. Yanılıyor olabilirim. Ama  böyle olursa, şaşırmam!

Şu anda muhalefete güç kazandıran en büyük kozun bu (eski sisteme dönüş) olduğunu da unutmamak gerekir.

Sonuçta hangi adayın kazandığı değil, ülkemizin kazandıkları daha kıymetlidir. 

 

Berna atasözünün dediği gibi: “Denge, esastır!”

 

HUNİLERİNİZE VE IŞILTINIZA SAHİP ÇIKIN!

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CUMHURİYETİMİZ 100 YAŞINDA!

  Ben, Cumhuriyetin içine doğdum! İçine doğduğun evin koşulları her ne ise, Herkesin o koşullarda yaşadığını düşünürsün. “Diğer türl...

ÇOK OKUNANLAR