Bu Blogda Ara

10 Kasım 2020 Salı

BURÇLAR ARASINDA BİR HİKAYE

 


Öfkeliydi. Kime ve neye öfkeli olduğunu bilmiyordu. Ama etrafa elektrik yayarcasına bağırıyordu:

"YAKICAM BU DÜNYAYI!  KENDİMİ DE YAKICAM! 

HERKES YANSIN, UMURUMDA DEĞİL!"





Onu tutmak, sakinleştirmek gerekiyordu. Ama önce elindeki kesici,yakıcı tüm aletleri almak, dahası bu öfkeli insanı etkisiz hale getirmek gerekiyordu. Güçlü ve sakin biri gelip, olaya el koydu.


Ellerinden sıkıca tuttu, yavaşça elinde tehlikeli ne varsa aldı, bir kenara bıraktı. Sonra yavaşça, "Bunu neden yapıyorsun? Sakin ol, sakince anlatabilirsin" dedi.







 Koşarak biri geldi, genç bir kız...
"Ne olmuş, ne yapacakmış, nereyi yakacakmış? Bilen var mı?" diye soruları peş peşe sıraladı.







Orta yaşlı ve sevimli yüzlü biri çıkageldi. "Evladım!" dedi. "Aileni düşün, seni sevenleri düşün! Yapma!"







Ağır adımlarla, olayın kontrolünü ele almak istediği her halinden belli olan başka biri geldi. Gürlercesine konuştu: "Böyle bir şeyi yapacak olsam, ben yapardım!"








Neyi yapmak istediğini aşağı yukarı öğrenmiş olan topluluğa yeni biri eklendi. Elinde hesaplanmış tüm olasılıklarla ona yaklaştı ve dedi ki:
"Gözden kaçırdığın bazı detaylar var. Aynı anda tüm dünyayı yakman pek mümkün ve mantıklı değil."










Şiirsel bir ses tonu duyuldu gerilerden. "Dur, bir orta yol bulunur elbet. Anlat, seni bir dinleyelim. bakalım, neler yapabiliyoruz" dedi Terazi. Koç bir anda yumuşar gibi oldu.








Herkesi ve her şeyi duymuş olmasına rağmen, zihni şüphelerle dolu olan Akrep yaklaştı. Koç'un kulağına bir şeyler fısıldadı. Ortalık bir anda duruldu. Ama bu tuhaf bir durgunluktu. Koç'un yüz ifadesinde öfke değil, bir sinsilik vardı artık.








Tüm olan biteni biraz da endişe ile izleyen küçük bir kız çocuğunun sesi duyuldu:
"Heyy, sen! Ne yaptığını sanıyorsun? Dünya ne kadar güzel bir yer, baksana! Hava bugün harika, hadi gel gezelim"dedi Yay.







Koç'un yüz ifadesinde küçük bir gülümseme belirse de, hala sebepsiz öfkesi dinmiş değildi. Başka birinden tok bir ses duyuldu. "Bu sana kaç paraya ve ne kadar zamana mal olacak, biliyor musun? Bu davranışının, dünya için iş kaybını hesapladım.Al, bak!" dedi. Elinde veriler ile yaklaştı Oğlak.







Artık her kafadan bir ses çıkıyordu. Her ses tonu, her söz tonu ortalarda iken, biri tüm söylenenleri derleyip toparlayarak konuştu:
"Bu yaptığın hiç akıllıca değil! Dünya için yapılacak onca şey varken..."








Bütün bunlar yaşanırken, biri hiç bir şey yapmıyordu. Konuşmuyordu. İzlemiyordu bile, sadece olan biteni hissediyordu. Bir anlığına içinde bulunduğu meditasyona ara verdi.
Koç'un kalbine, ta içine bir şeyler fısıldadı. Kimse ne dediğini duymadı; çünkü sesli bir şey söylenmedi. Koç'un yüz ifadesi bu kez gerçekten değişti. Pes etmiş hatta aydınlanmış gibiydi.






Tüm insanlar  Balık'ın sahip olduğu ve Koç'un öfkesini bir anda yok eden o BİLGİnin peşinde koştu. 
Bugün hala, koşmaya devam ediyorlar.

Gökten üç elma düştü; Birini Adem kaptı, diğerini Apple, üçüncüsünü de insanoğlu.

Onlar ermiş muradına...



Dünyanın devinimi ve gelişim süreci Zodyak Burçlar Kuşağı ile aynı dizilimde devam eder.
Ateş Elementi ile (hareket, başlangıç, kuruluş) başlayan düzen,
Su Elementi ile (bilgelik, aydınlanma, farklılığa saygı) ile biter ve devam eder.

Su, ateşi söndürür. Sonra yeniden ateş kıvılcımları harekete geçer ve  hayat yeniden devam eder.
Kova Çağına yaklaştığımız bu günlerde, dünyanın ve insanoğlunun tekamülüne ihtiyaç duyduğumuzu hatırlatmak isterim.


Daha önceki yazımda elementlerden bahsetmiştim;

Her Ateş elementi, aynı oranda ateşli midir?
Peki ya her Toprak? Her toprak aynı mantığa mı sahiptir? 
Her Hava aynı mı bakar hayata?
Her Su, aynı bilgelikte midir?

Cevapları, hikayenin içinde saklı :)


HUNİNİZE VE IŞILTINIZA SAHİP ÇIKIN!





 




 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

CUMHURİYETİMİZ 100 YAŞINDA!

  Ben, Cumhuriyetin içine doğdum! İçine doğduğun evin koşulları her ne ise, Herkesin o koşullarda yaşadığını düşünürsün. “Diğer türl...

ÇOK OKUNANLAR