Bu Blogda Ara

28 Kasım 2020 Cumartesi

ARALIK AYI RİTÜELLERİ




Yılın en uzun gecesinin yaşanacağı 21 Aralık, kışı geceye sabitler. Ertesi gün Kara Kış (Zenheri), kırk günlük Erbain yani çile başlayacaktır. Bu gece pek çok kültürde yılbaşı olarak kutlanır. Gecenin soğuğu ve uzun karanlığı iyiye işaret olmasa da ertesi gün doğacak olan Güneş, her hangi bir sabahı değil; yeni bir dönemi doğuracaktır.

Bu nedenle, Güneşin kutlu doğumu "dirilişi" temsil eder. 

Kış Gün dönümü en eski zamanlardan beri yeniden doğumu simgelemesi nedeniyle, bayram havasında kutlanırdı. Eski Türklerin Nar-Dugan  (Gün Han / Nar Doğan) dediği bu doğa bayramı; mevsim döngüsü çarkının sonunu ve yenisinin başlangıcını temsil eder. Nar Dugan "Ateşin doğuşu, Güneşin doğuşu" anlamındadır. Zira; Eylül ayında anne karnına geri dönen ve 31 Ekim'de son hasat ile ölen toprak, 21 Aralık'ta yeniden doğar.

Yine aynı amaçla; 

Yeniden doğuşu sembolize ettiği için İsa, Horus ve tanrısal pek çok arketipin doğumu kabul edilen 21 aralık ve 25 Aralık tarihleri, bir astronomik döngüdür. Yeryüzünden en düşük konumda gözüken Güneş 21 Aralık ve onu takiben 25 Aralık tarihine kadar duraklar ve akabinde yeniden yükselişe geçer. 1 derecelik bu yükseliş sayesinde günler uzamaya, havalar ısınmaya başlar. (21 Aralık en uzun gecedir; sonrasında geceler kısalır, günler uzar)

Doğa döngüleri aynı zamanda; bizim hayatımızı da doğrudan etkileyen ruhsal döngülerdir, fiziksel döngülerdir. Daha iyiye ulaşmak adına, var olanı korumak adına, doğayla bütünleşmek, daha sağlıklı ve korunaklı olmak adına bu tarihte bazı  ritüeller yani gelenekler uygulanır.

Sizlere bunlardan bahsetmek istiyorum.

1. Meşe palamudu ve kozalaklar bereket sembolüdür. İçinde meşe palamudu ve kozalak olan bir tabağı / kaseyi salonunuza yerleştirmek sizi yıl boyunca kıtlık enerjisinden koruyacaktır. (Aralık ayı içinde herhangi bir zaman)

2. Aralık ayı süresince evi elma sirkesi ve tuzlu su ile silmek negatif enerjiden arınmayı sağlayacaktır.(Aralık ayı içinde herhangi bir zaman) 

3. Eve güzel enerjilerin akmasına izin vererek, ada çayı tütsüsü yakmak. Ada çayı ucundan yakılıp söndürülerek, evin her köşesinde "soldan sağa" doğru gezdirilir. (Aralık ayı içinde herhangi bir zaman)

4. En uzun gece olan 21 Aralık'ta sabaha kadar uyanık kalmak, özenli sofralar kurup pozitif enerji yayarak neşelenmek, karanlığa karşı koymayı sağlayacaktır. (21 Aralık)

5. Hediyeleşmek. Güzel niyet ve enerjiler ile karşılık beklemeksizin yapılan hediyeleşme, sevgiye dayalı bir enerji alışverişi olacaktır. El yapımı hediyelerin daha yoğun bir enerji barındıracağını ve eski Türklerin, Akçam Ağacı altına birbirleri için hazırladıkları hediyeler bıraktıklarını unutmayın. El yapımı olanın değeri ve bıraktığı etki daha yoğun olacaktır. "Bu hediyem sana tüm yıl bolluk ve bereket getirsin / Sağlık ve sıhhat ile kullan" sözleri pozitif enerji ve iyi niyet barındırır. (21-31 Aralık)

6. Ateşi ve kök çakrayı simgeleyen kırmızı, doğayı ve kalp çakrayı simgeleyen yeşil renginin birlikte kullanılması önemlidir. Hayata sıkı sıkıya tutunmak adeta kök salmak için kırmızı rengi, hayattan keyif almak için yeşil rengini tüm Aralık ayı boyunca kullanmaya dikkat edin. Kırmızı iç çamaşırı / giysiler giymek, kırmızı ve yeşil ipten örülen çoraplar giymek, kırmızı eşyalar bulundurmak gibi. 

(21-31 Aralık)

7. Hristiyanlıktan gelmiş görünmesine rağmen, eski bir Pagan geleneği olarak çam / meşe ağacı süslemek. Evin / bahçenin neşe ve umut enerjisi kazanmasını sağlamak adına eski Türkler Ak Çam ağacı süslemesi yapardı.  Çam ağacı her daim yeşil kalabilmesi nedeniyle, ölümsüzlüğü ve yeniden doğuşu simgeler. İyi dileklerin, yeni yıla dair umutların yazılacağı küçük not kağıtları ağacın dibine bırakıldıktan sonra 25 Aralık sonrasında toprakla buluşturulur. (21-25 Aralık)

8. Ateş enerjisini aktive etmek. Eski zamanlarda kütük yakılarak ve şenlik havasında uygulanan bu geleneğin günümüzde uygulaması pek mümkün olmasa da, sobası olanlar meşe odununu yakabilir, kötülüklerden / hastalıklardan korunmak adına külünü kapı eşiğine serpebilir. Soba ya da ateş yakmak imkanı olmayanlar, mum yakarak umut ve bereket enerjisini artırabilir. (21-31 Aralık)

9. Yeni yılın bereketi için kapılarda nar kırmak, bahçelere buğday / tohum saçmak önem taşır. (31 Aralık)

Her ne kadar ayazlar, soğuklar, karanlıklar olsa da; Güneş hep yükselerek ışığı, umudu yaymaya devam eder. Gönlünüzden geçen, sizin ve bütünün hayrına olan tüm dileklerinizin kabulünü dilerim. 

Çoktan oldu bile!


IŞILTINIZA VE HUNİLERİNİZE SAHİP ÇIKIN!


 


14 Kasım 2020 Cumartesi

2021 ÜLKE HARİTASI - İKİNCİ ÇEYREK (NİSAN - MAYIS - HAZİRAN 2021)

 


2021 TÜRKİYE

NİSAN AYI

*1 Nisan ve haftası, millet olarak öğrenmemiz gerekenlerin farkındalığı. İletişimde ortak dil bulma, uzlaşma ihtiyacı ve isteği. Sağlık konusunda; istikrarlı ilerleyiş. Dışarıdan gelecek destek beklentisinde zorluklar.

*8 Nisan ve haftası, ilköğretimde önemli ve olumlu gelişmeler. Tüm konularda durulma, sakinleşme.

*15 Nisan ve haftası, eğlence yerlerinde önemli ve olumlu gelişmeler.

*22 Nisan ve haftası, din-dini konular-inançların çokça konuşulacağı dönem.

*29 Nisan ve haftası, sokağa rahatça ya da gözü kara çıkışlar. Doktorlar, sağlık çalışanlarının parlayacağı ve ödüllendirileceği bir dönem.

 

MAYIS AYI

*6 Mayıs ve haftası, muhalefetle ilgili belirsiz, saklanmış konuların ortaya çıkması. Dış ülkelere seyahatler için önemli ve olumlu gelişmeler. Ev, işyeri, emlak vergileri ile ilgili öneriler.

*13 Mayıs ve haftası, birebir ilişkilerin daha sıcak, eski günlerdeki kadar rahatlık içinde ilerleyeceği bir dönem.

*20 Mayıs ve haftası, hava yolları kazaları, sosyal medya ve basında kısıtlamalar.

*27 Mayıs ve haftası, kendimizi  en iyi hissettiğimiz, en rahat paylaşımlarda bulunup, sergilediğimiz dönem.

 

HAZİRAN AYI

*3 Haziran ve haftası, muhalefetin kendisini yenik hissedeceği bir dönem.

*10 Haziran ve haftası, geçmişte itham edilmiş, uzun süredir tutuklu olan kişilerin salıverilmesi.

*17 Haziran ve haftası, alınan hukuki kararlar ile iktidarın yerini sağlamlaştırması.

*24 Haziran ve haftası, din ve dini konular ile iktidarın zorlanacağı gelişmeler.



 

2021 ÜLKE HARİTASI - İLK ÇEYREK (OCAK - ŞUBAT - MART 2021)

 



2021 TÜRKİYE

OCAK AYI

*14 Aralık’ta Yay burcunda Güneş – Ay – Merkür kavuşumuna Venüs’ün Akrep Burcunda eşlik etmesi ile ülkemizin dünya çapında, gündemde çokça yer tutacağı görülüyor.

Düşünmeden alınan kararlar ve –mış gibi gösterilen durumlar söz konusu.

*21 Aralık tüm dünya için olduğu gibi, ülkemiz için de önemli bir tarih.

1.evde Venüs yay burcunda; dış ülkelere kendimizi ifade edişimizin pozitif  ve iyimser olacağını, ancak akrep burcu etkisi ile bazı gerçekleri saklamaya devam edeceğimizi gösteriyor.

2.evde şenlik var. Güneş, Merkür, Pluto ve MC oğlak burcunda iken, Jüpiter ve Satürn kova burcunda buluşuyor. Yeni para kaynakları bulmak / aramak söz konusu olacak. Ekonomik anlamda yeni bir model arayışı / yeni bir yönetici arayışı söz konusu. Dışarıdan gelmesi planlanan yardımlar işe yarar görünmüyor.  Tasarruf tedbirleri uygulanabilir.

Sağlık anlamında kapanma, eve kapanma, ülkenin kapanması gibi içe kapanma enerjisi yüksek. Kendi içimizdeki konuların, dünya gündeminden uzaklaşacak kadar büyük olacağı görülüyor.

*4 ocak ve haftası sokaklar, postaneler, iletişim kanallarında da kapanmalar kısıtlamalar görünüyor. Maddi konuların artık evlere kadar yansımış olması söz konusu. Yine bu dönem, komşumuz olan ülkelerle ilgili negatif konular gündeme gelebilir. Sağlık anlamında daha fazla tutarlılık  ve kesinlik beklentisi içinde olacağımız günler. Oyalanmak istemeyeceğiz. Gerçeklerin ortaya konulmasını isteyeceğiz.

*11 ocak ve haftası, Unutulmaz bir dönüm noktası; Güneş ve Pluton kavuşumu. Bir şeyler yıkılmalı ki, yeniden inşası mümkün olsun.  Komşu ülkelerle iletişimin ve haberlerin yoğunlaşacağı bir hafta. Abartılmış bir gündem olması muhtemel. Hükümet tarafından sert söylemler ile beklenmeyen bir hamleye hazırlıklı olmak lazım. Seçim konuşmaları, beklenmedik kişiler tarafından ortaya atılabilir.

*18 ocak ve haftası, para piyasalarında küçük bir rahatlama ya da –mış gibi gösterme. Küçük gelişmelerin çok büyük gibi aktarılması. Etnik kökenler ile ilgili (halk içinde, halkın kendi arasında polemik) sonradan pişmanlık duyulacak tavır ve restleşmeler. Ülke dışına asker ya da yardım göndermek gibi konular. Sağlık konusunda; tutarlılık beklentisi ve eve kapanma haline  devam.

*25 ocak ve haftası, bağımsızlığımızı daha fazla önemseyeceğimiz bir hafta. Pek çok kişi ev / şehir değiştirme isteği içinde olabilir. Bugüne dek sessiz kalmış kişiler (siyasi figürler) birden bire ortaya çıkıp, beklenmedik sözler ve açıklamalarda bulunabilir. Bu hafta eğer direniş, gösteri, miting gibi topluluk oluşturacak etkiler olursa, hastalık açısından da oldukça zorlayıcı bir etkiye sebep olacak. Hükümet kanadında ayakları yere basmayan, çok büyük ifadeler (iddialı söz ve ithamlar)  kullanılması söz konusu. Özellikle genç nesili hedef alan sözlerin bırakacağı etki büyük.

 

ŞUBAT AYI

*1 Şubat ve haftası, halkın sesinin yükseleceği bir hafta. İktidara yakın kişilerin de gündemi meşgul edeceği, muhalefetin şaşkın ve sessizce izleyeceği gelişmeler söz konusu. 15 temmuz şaşkınlığı gibi.

Diploma konusu gündeme gelebilir ve beklenenden daha büyük etkiye sebep olacak bilgiler aktarılabilir. Ne olduğunu anlayamadığımız, bağlantıları kuramadığımız bazı olaylar kafamızı bulandıracak.

*8 şubat ve haftası, maddi ve finans konularındaki olumsuz etki oldukça azalmış durumda, en azından gündemde değil. Daha çok “halk” öne çıkıyor. Belki halk isyanı, belki örgütlenme. Ama neredeyse her telden her dilden söylemin ortak bir noktada buluşması gibi etkiler söz konusu. (Geziyi hatırlattı bana) Fikir eşitliği, temsil eşitliği gibi beklentiler ön planda.

Bununla birlikte teknolojik gelişmelerin öne çıkacağı, ben anlamam diyenlerin bile kullanıma dahil olacağı bir gelişme söz konusu. Yani teknolojiden kaçamayacaksın. Öyle elzem bir noktada belirecek ki, bakkal amca da buna dahil olacak, Ayşe teyze de. Vergilendirme, tapu, kredi kartı gibi hemen herkese dokunan alanlarda değişim / gelişim söz konusu. Yine bu dönem bu ay, uzun zamandır tutuklu olan bir kişinin barış ödülü gibi bir ödül ile gündeme gelmesi söz konusu. Uçak kazaları, baraj çökmeleri, sel baskınları.

*15 şubat ve haftası, toplumun genelinin psikolojisini etkileyecek bir olay. Akdeniz bölgesi / Güney Doğu Anadolu bölgesi ile ilgili bir tatsızlık. Doğu ve Güneydoğu illerinde hastalığın yaygın olması.

Bununla birlikte ekonomiyi bir nebze canlandırmak için yapılan hamleler ile, bazı kısıtlamalarda gevşeme.

*22 şubat ve haftası, hayvan hakları, kadın hakları, azınlıklar hakları, mağdurların sesinin yükseleceği dönem. İnsanları ortak noktada buluşturacak acılar. Aynı pencereden bakmayı öğrenmek.


MART AYI

*1 mart ve haftası, bu dönem iletişim araçlarında indirim ya da ücretsiz hizmet gündemde. Yerli bir program ile iletişimin geliştirilmesi de söz konusu. Ayrıca, emlak konuları gündemde yer tutuyor. Yeni ve farklı ev inşası, yeni emlak vergileri, bazı iller için nüfus dengelemesi adına taşınmalar, yaptırımlar, hükümet tarafından öne çıkarılan ama kabul görmeyecek bazı yersiz öneriler; Kanal İstanbul projesinin yeniden gündeme gelmesi. Sağlıkla ilgili; yerli aşı uygulaması gündeme gelebilir.

8 mart ve haftası, halkın gergin enerjisi zayıflıyor. Ekonomi yeniden gündemde. Haberin haber kaynaklarından yayılması yerine halkın kendi arasında yayılması söz konusu. Bu dönem seçim için kesin bir tarih verilebilir; etkisi büyük olacak ve uzun zaman devam edecek gelişmeler yaşanabilir. İstifalar söz konusu olabilir. Yıkılmaz ve yenilmez olarak görünenin güç kaybı söz konusu.

15 mart ve haftası, ülkemiz, vatanımız, vatan bütünlüğümüz gibi konuların daha fazla yer tutacağı bir hafta. Eğlence mekanları ile ilgili yeni düzenlemeler.

22 mart ve haftası, küçük de olsa bazı gevşemeler. Antalya, Denizli ve civarı için deprem. Terör saldırısı, daha çok doğuda.

29 mart ve haftası, sınır komşuları ile beklenmedik gelişme. Bulgaristan, Yunanistan batı komşuları.

Ülke olarak daha güçlü olduğumuz, hissettiğimiz bir dönem.



10 Kasım 2020 Salı

BURÇLAR ARASINDA BİR HİKAYE

 


Öfkeliydi. Kime ve neye öfkeli olduğunu bilmiyordu. Ama etrafa elektrik yayarcasına bağırıyordu:

"YAKICAM BU DÜNYAYI!  KENDİMİ DE YAKICAM! 

HERKES YANSIN, UMURUMDA DEĞİL!"





Onu tutmak, sakinleştirmek gerekiyordu. Ama önce elindeki kesici,yakıcı tüm aletleri almak, dahası bu öfkeli insanı etkisiz hale getirmek gerekiyordu. Güçlü ve sakin biri gelip, olaya el koydu.


Ellerinden sıkıca tuttu, yavaşça elinde tehlikeli ne varsa aldı, bir kenara bıraktı. Sonra yavaşça, "Bunu neden yapıyorsun? Sakin ol, sakince anlatabilirsin" dedi.







 Koşarak biri geldi, genç bir kız...
"Ne olmuş, ne yapacakmış, nereyi yakacakmış? Bilen var mı?" diye soruları peş peşe sıraladı.







Orta yaşlı ve sevimli yüzlü biri çıkageldi. "Evladım!" dedi. "Aileni düşün, seni sevenleri düşün! Yapma!"







Ağır adımlarla, olayın kontrolünü ele almak istediği her halinden belli olan başka biri geldi. Gürlercesine konuştu: "Böyle bir şeyi yapacak olsam, ben yapardım!"








Neyi yapmak istediğini aşağı yukarı öğrenmiş olan topluluğa yeni biri eklendi. Elinde hesaplanmış tüm olasılıklarla ona yaklaştı ve dedi ki:
"Gözden kaçırdığın bazı detaylar var. Aynı anda tüm dünyayı yakman pek mümkün ve mantıklı değil."










Şiirsel bir ses tonu duyuldu gerilerden. "Dur, bir orta yol bulunur elbet. Anlat, seni bir dinleyelim. bakalım, neler yapabiliyoruz" dedi Terazi. Koç bir anda yumuşar gibi oldu.








Herkesi ve her şeyi duymuş olmasına rağmen, zihni şüphelerle dolu olan Akrep yaklaştı. Koç'un kulağına bir şeyler fısıldadı. Ortalık bir anda duruldu. Ama bu tuhaf bir durgunluktu. Koç'un yüz ifadesinde öfke değil, bir sinsilik vardı artık.








Tüm olan biteni biraz da endişe ile izleyen küçük bir kız çocuğunun sesi duyuldu:
"Heyy, sen! Ne yaptığını sanıyorsun? Dünya ne kadar güzel bir yer, baksana! Hava bugün harika, hadi gel gezelim"dedi Yay.







Koç'un yüz ifadesinde küçük bir gülümseme belirse de, hala sebepsiz öfkesi dinmiş değildi. Başka birinden tok bir ses duyuldu. "Bu sana kaç paraya ve ne kadar zamana mal olacak, biliyor musun? Bu davranışının, dünya için iş kaybını hesapladım.Al, bak!" dedi. Elinde veriler ile yaklaştı Oğlak.







Artık her kafadan bir ses çıkıyordu. Her ses tonu, her söz tonu ortalarda iken, biri tüm söylenenleri derleyip toparlayarak konuştu:
"Bu yaptığın hiç akıllıca değil! Dünya için yapılacak onca şey varken..."








Bütün bunlar yaşanırken, biri hiç bir şey yapmıyordu. Konuşmuyordu. İzlemiyordu bile, sadece olan biteni hissediyordu. Bir anlığına içinde bulunduğu meditasyona ara verdi.
Koç'un kalbine, ta içine bir şeyler fısıldadı. Kimse ne dediğini duymadı; çünkü sesli bir şey söylenmedi. Koç'un yüz ifadesi bu kez gerçekten değişti. Pes etmiş hatta aydınlanmış gibiydi.






Tüm insanlar  Balık'ın sahip olduğu ve Koç'un öfkesini bir anda yok eden o BİLGİnin peşinde koştu. 
Bugün hala, koşmaya devam ediyorlar.

Gökten üç elma düştü; Birini Adem kaptı, diğerini Apple, üçüncüsünü de insanoğlu.

Onlar ermiş muradına...



Dünyanın devinimi ve gelişim süreci Zodyak Burçlar Kuşağı ile aynı dizilimde devam eder.
Ateş Elementi ile (hareket, başlangıç, kuruluş) başlayan düzen,
Su Elementi ile (bilgelik, aydınlanma, farklılığa saygı) ile biter ve devam eder.

Su, ateşi söndürür. Sonra yeniden ateş kıvılcımları harekete geçer ve  hayat yeniden devam eder.
Kova Çağına yaklaştığımız bu günlerde, dünyanın ve insanoğlunun tekamülüne ihtiyaç duyduğumuzu hatırlatmak isterim.


Daha önceki yazımda elementlerden bahsetmiştim;

Her Ateş elementi, aynı oranda ateşli midir?
Peki ya her Toprak? Her toprak aynı mantığa mı sahiptir? 
Her Hava aynı mı bakar hayata?
Her Su, aynı bilgelikte midir?

Cevapları, hikayenin içinde saklı :)


HUNİNİZE VE IŞILTINIZA SAHİP ÇIKIN!





 




 


8 Kasım 2020 Pazar

ÇAKRALAR - ÇAKRA OLUMLAMALARI

ÇAKRA NEDİR?

Görünmeyen yani eterik bedenimizin, girdap şeklinde dönen enerji merkezlerini simgeler.
Çakraların temiz ve sağlıklı çalışması, dengede olması, fiziksel ve ruhsal hastalıklar karşısında koruyucudur. Çakralar uyum içinde dönmediğinde, enerji akışı sekteye uğrar.
Maddiyatla ilişkimizi; Kök Çakra
Cinsellikle ilişkimizi; Sakral Çakra
Güç ve ego ile ilişkimizi; Solar Çakra
Sevgi ve kabulleniş ile ilişkimizi; Kalp Çakra
Kendimizi ifade edişimiz; Boğaz Çakra
Sezgilerimiz, farkındalığımız; 3. Göz Çakra
Ruhsal olgunluğumuz; Tepe Çakra ile ilişkilidir.

HER BİR ÇAKRANIN DENGEDE VE UYUMLU OLMASI HALİ, MUTLULUĞUN ANAHTARIDIR.




ÇAKRA OLUMLAMALARI



KÖK ÇAKRA
*** ANNE ***


HAYATI VE YAŞAMAYI SEVİYORUM.

DÜNYA BENİM İÇİN GÜVENLİ BİR YER.





SAKRAL ÇAKRA 

*** İMPARATOR ***


DOYUMLUYUM.

HAYATA TEŞEKKÜR EDİYORUM.






SOLAR ÇAKRA

*** SAVAŞÇI ***


MERKEZİMDE VE DENGEDEYİM.

BÜTÜN CANLILAR EŞİT DERECEDE DEĞERLİDİR.






KALP ÇAKRA
*** SEVGİLİ ***


HAYATLA VE İNSANLARLA UYUM İÇİNDEYİM.

KENDİME VE TÜM İNSANLARA DEĞER VERİYORUM.






BOĞAZ ÇAKRA 
*** İLETİŞİMCİ ***


SÖZÜM, ÖZÜMDEN GELİYOR.

YARGILAMADAN, OLDUĞU HAL İLE KABULLENİYORUM.

BAŞKALARINI SAMİMİYET İLE DİNLİYORUM.







ÜÇÜNCÜ GÖZ ÇAKRA
*** SEZGİSEL ***


HAYATI VE OLAYLARIN GELİŞİNİ BİLGELİKLE KARŞILIYORUM.

OLGUN OLDUĞUMUN FARKINDAYIM.







TEPE ÇAKRA
*** GURU ***


OLAN HER ŞEYDEKİ DÜZENİ FARK EDİYOR; OLDUĞU HALİ İLE KABULLENİYORUM.

BÜTÜN İHTİYAÇLARIMIN KARŞILANACAĞINA İNANIYORUM.




IŞILTINIZA VE HUNİLERİNİZE SAHİP ÇIKIN!

 


OKÜLTİZM VE ASTROLOJİ












                                         IŞILTINIZA VE HUNİLERİNİZE SAHİP ÇIKIN!



 

FENG SHUİ'YE GÖRE EVİMİZ NASIL OLMALI?







 

                                     IŞILTINIZA VE HUNİLERİNİZE SAHİP ÇIKIN!



GEZEGENLERİN SEMBOLİKLERİ VE YOLCULUKLARI









                                        IŞILTINIZA VE HUNİLERİNİZE SAHİP ÇIKIN!



 

CUMHURİYETİMİZ 100 YAŞINDA!

  Ben, Cumhuriyetin içine doğdum! İçine doğduğun evin koşulları her ne ise, Herkesin o koşullarda yaşadığını düşünürsün. “Diğer türl...

ÇOK OKUNANLAR